30 Mayıs 2016 Pazartesi

Marslı



bilim kurgu

Mars gezegenine astronotların gönderildiği bir görevde, Mark Watney isimli astronot şiddetli bir fırtına sonrası öldü sanılarak ekibi tarafından terk edilir. Fakat Watney hayattadır ve kendisini Mars'ta yapayanlız bulur.Elinde ki sınırlı olanaklarla, zekasını ve dayanıklılığını kullanarak dünyaya yaşadığına dair bir sinyal göndermeye çalışır. Milyonlarca mil uzakta NASA ve uluslararası bilim insanları durmaksızın bu Marslının eve dönebilmesi için uğraşırken, ekip arkadaşları da tehlikeli bir kararın eşiğine gelecektir...
Başrolde Matt Damon yer alırken kadroda kendisine Sean Bean,Kate Mara, JessicaChastian, Jeff Daniels ve Michael Pena gibi isimler eşlik ediyor.Yönetmen koltuğunda ise türün sevilen yönetmen Ridley Scott  oturuyor. 

bilimkurgu


Benim Yorumum ;
Mark üzerine gelen cisim yüzünden bayılır ve arkadaşları öldüğünü düşünerek onu Marsta bırakıp giderler. Mark kendine geldiğinde tek başına olduğunu ve onu bırakıp gittiklerini fark eder. Vücuduna saplanan parçayı çıkarmaya uğraşır ve bunu başarır. Yaşadığını Nasa'ya göstermesi lazımdır ama bunu yapmak pek kolay değildir. Film boyunca zekasına hayran kalıyorsunuz Mark'ın  film ilerledikçe Mars ta yaşam alanı kurmaya başlar. Patates eker gübre olarak da kendi dışkısını kullanır. 


bilim kurgu

Çok ince hesaplar yaparak bir sonra ki gelecek olan astronotların bulunacağı yeri hesaplayarak oraya gitmeye çalışıyor ve yaşadığını bir şekilde  belli ediyor artık herkes Mark'ın yaşadığından haberi var ve onunla sürekli iletişime geçiyorlar. İki buçuk saate yakın bir film ve gerçekten şaşkınlıkla izliyorsunuz filmi. Gerek Mark'ın zekası ile yaptıkları gerek cesareti ile hayranlık uyandırıyor açıkcası. Mars ta insan üstü bir mücadele veriyor hayatta kalabilmek için ve kurtulabilmek için. Öldüğünü düşünen arkadaşları onun yaşadığını öğrenince tehlikeli bir karar verip onun yanına gitmeye karar veriyorlar. Film sonunda cesareti sayesinde kurtuluyor. Ve Nasa da eğitim vermeye başlıyor astronotlara Marsta nasıl hayatta kalınacağına dair.
Bilim kurgu seviyorsanız izleyin sevmiyorsanız da izleyin  etkileyici bir film iyi seyirler :)

27 Mayıs 2016 Cuma

Her Şey Aşktan

her şey aşktan, hande doğandemir, şükrü özyıldız, mithat can özer


Filmin Konusu;
Bir alışveriş merkezinde çalışan Pelin ( Hande Doğandemir) hayatının aşkı aynı zamanda bir playboy olarak tanınan İlker (Mithat Can Özer ) tarafından evlilik hazırlığındayken aldatılır. Bir anda Pelin'in dünyası başına yıkılır.Zavallı Pelin'e yaşadığı hayal kırıklıkları ve intikam dolu serüvenin de, yakışıklı bir rock davulcusu olan Burak ( Şükrü Özyıldız) yol arkadaşlığı yapacak ve hayatını değiştirecektir. Pelin'e en mutsuz olduğu anda yol gösteren Rock grubunda davulcu, doğa tutkunu yakışıklı Burak'la yaşadıklarını izlerken çok etkileneceksiniz. Çünkü hayat plan yaparken yaşadıklarındır.  Aşkın içinde tutku, kavga,gurur biraz da intikam vardır.

şükrü özyıldız , herşey aşktan

Benim Yorumum ;
Pelin bir mağazada tezgahtar olarak çalışmaktadır. Evlenmesine 10 gün kala evleneceği adamı başka bir kızla kendi yatak odasında yakalıyor ve olaylar bunun üzerine gelişiyor. Bunalıma girer sürekli ağlar geleneksel şeyleri yaşar yani :) İlker'den ayrılıyor ve hayatına Burak giriyor ilk zamanlar da Burak yaşam koçu olarak dahil olup Pelin'e yardımcı olmaya çalışıyor ama zamanla ikili yakınlaşıyor.İlker Pelin'i kazanmak için elinden geleni yapar ama işe yaramaz. Filmi izlerken zaten sonunu tahmin edip yorum yapıyorsunuz :) İlker'den intikam almak için Burak'la yakınlaşır.


aşk mı sevgi mi


Pelin hayatını düzene sokar yeni işe başlar eski alışkanlıklarını bırakır ve Burak'la sevgili olur ama bir tartışma sonrası ikili biraz ayrı kalırlar. Arkadaşının düğününde yanına oturan İlker sayesinde  Burak'ı sevdiğini ve ondan vazgeçemeyeceğini anlar düğünü bırakır koşarak Burak'ın yanına gider ve mutlu son :) 
İzlemeye değer iyi seyirler :) 


23 Mayıs 2016 Pazartesi

Nadide Hayat





nadide hayat , demet akbağ, film



Nadide Hanım, 30 yıllık hayat arkadaşını ani biçimde kaybedince, hayat karşısında ne istediğinin boşluğunu yaşar. Bir dönem kendisine hobiler edinmeye çalışsa da hepsi birer geçici heves olarak kalır. Diliş kursundan koroya ; gezilerden kabul günlerine hiçbir aktivite de aradığı mutluluğu bulamayan Nadide Hanım, gazetede gördüğü bir haberle kendisini önce okul sıralarında, ardından mavi sulara kendini atar.Bir grup genç ve gizemli kaptan ile yeni bir başlangıca yelken açar!
Yönetmenliğini Çağan Irmak'ın üstlendiği Nadide Hayat'ın başrolünde Demet Akbağ yer alırlen kadroda kendisine Yetkin Dikinciler, Efecan Şenolsun,Gizem Erdem,Ümit Erlim, Sadi Celil Cengiz, Sevil Akı isimleri eşlik ediyor. 

Benim Yorumum ;

Eşini kaybeden Nadide Hanımın boşluğa düşmesiyle başlıyor her şey. İlk zamanlar yeni hobiler edinmek için uğraşıyor. Spora başlıyor fakat tansiyon sorunu yaşayınca ondan vazgeçip Koroya yöneliyor aradığını onda da bulamayınca bu şekilde farklı kurslara yazılır ama bunların hiçbiri boşluğu dolduramaz. Kızının evine yerleşmeye karar veriyor. Tam bu esnada üniversiteye af çıktığını öğreniyor ve öğretim hayatına devam etmeye karar verir. Tabi bu arada filmin en başında rüyasında su kaplumbağası görüyor sonra mutfakta yemek yaparken yaptığı yemeğin buğusundan kaplumbağa şekli görür spor yaparken yanından geçen kızın üzerinde kaplumbağa görür son olarak da  çocuklarıyla yemek yerken gökyüzündeki bulutu kaplumbağaya benzetir. Rüyasının anlamına bakar ve birden hayatı değişir.İlk  Okul çalışanlarından biri öğretmen sanıyor Nadide hanımı ve Araştırma görevi için kimi seçelim diye sorduğunda notu en düşük olan öğrencileri seçelim dediğinde bu öğrencilerin pek hoşuna gitmez. Ama rektör imzalamıştır bile bu liste mecbur gidecektir başka çareleri yoktur. Sınıfa gerçek öğretmen gelince işin şekli değişir tabi. 
Hep birlikte hazırlanıp giderler araştırma için iki tane caretta caretta kaplumbağasına verici yerleştirmişlerdir ve onları takip ederler. Tabi tekne hayatı Nadide için bu pek kolay olmaz çünkü hem gittiği grup hemde kaptan onu pek sevemez ilk zamanlar ve okul arkadaşları Nadide dalışa katılmasın diye kura çekerken hile yaparlar ve tekne temizliği görevi ona ve diğer öğrenciye düşer. Sonrasında mücadele eder ve kendini sevdirir. İstediğini elde eder hem kaptanla evlenip istediğini başarır hemde onun sayesinde caretta carettalar  bulunur.

Ana fikir olarak başkası için değil kendiniz için yaşayın mesajı veriyor. O ne der bu ne diye umursamayın diyerek final yapıyor film. İzlenecekler listenize ekleyebilirsiniz bence :) 



20 Mayıs 2016 Cuma

Yumoş'un Canım Ablam Reklamı




video : youtube :) 


Geçen gün internette tesadüfen denk geldim. Çok hoşuma gitti. Bu sebeple blogum da paylaşayım izlemediysen sizde izleyip benim gibi çocukluğunuzu düşünün diye paylaşıyorum :)