16 Kasım 2015 Pazartesi

Sabahattin Ali - İçimizdeki Şeytan




Sabahattin Ali 'nin üslubunu gerçekten çok seviyorum okuduğum bütün kitaplarında hayranlığım gittikçe artıyor.Bir insan nasıl yaşar ki bu tarz kitaplar yazar insanı okurken oradan oraya sürükler bambaşka duygular hissettirir. Eğer yaşıyor olsaydı daha bir sürü mükemmel kitaplar yazıp kendisine kat ve kat hayranlık uyandıracak işler yapardı.

 Dip not: Biraz uzun anlattım ama böyle bir kitabı kısa bir özetle geçiştiremezdim


Kitap özetine gelecek olursak ana kahramanlarımız Macide, Bedri ve Ömer



Konu ilk olarak Balıkesir de geçiyor.Bedri Macide'nin okuduğu okulda müzik öğretmenidir. Macide'nin müziğe merakı ve yeteneği vardır.Macide gibi bir kaç öğrenciyi çalıştıran Bedri hoca bir akşam İstanbul da ki ailesine yazdığı mektubu posta haneye vermesi için Macide ye verir bunu gören okul müdürü ilk başta Bedrinin Macide ye ask mektubu yazdığını düşünür ve Macide'nin elinden mektubu alır mektubu okur sonrasında erkek öğrenciyle gönderir mektubu ertesi gün müzik çalıştıkları sırada Macide ye mektubu sorar ve Macide durumu anlatır.Bedri hocaya duydukları karşısında şaşkınlık yaşayıp müdürle konuşmaya gider fakat müdürün tavrı ve yapısı itibari ile pek olumlu bir konuşma olmamıştır.Bu olaylar sonrası Bedri hoca ve Macide birbirlerine daha farklı bakmaya başlarlar ama bakışmaktan öte gidemezler. Macide nin sınıfının önünden geçerken durup Macide ile bakışmaları ve konuşmadan geçen bir dönem biter okullar kapanır.  Okullar kapanınca Bedri İstanbul a dönmek zorunda kalır ve tatil dönemi boyunca görüşemezler.Bütün tatil boyunca Bedriyi düşünür okullar açıldığında Bedriyi göreceğini düşünen Macide hayal kırıklığına uğrar çünkü Bedri artık yoktur.

Macide nin okulu biter ve İstanbul da ki Emine teyzesinin ailesi ile yaptığı konuşma sonrası Macide istanbul a konservatuvar okumaya gider.

Macide, Emine teyzesi ile vapurdadırlar. Aynı vapurda Ömer ve Nihat ta vardır.Ömer Macide yi gördüğü anda aşık olur ve ne yapıp edip onunla konuşmaya karar verir durumu arkadaşı Nihat a anlatır ve Nihat vapurda rezillik çıkar böyle bir şey yapma der ama Ömer Nihat ı dinlemez uzun uzun izlediği Macide ye doğru giderken birinin ona seslendiği ni farkeder ve bir bakar ki aşık olduğu kızın yanında ki bayan tanıdıktır. Bazı geceler evinde kaldığı Emine hanımdır ve bu tesadüf çok hoşuna gider Ömer'in. Konuşma esnasında Macide ile tanışır birlikte vapurdan inerler ve evlerinin yolunu tutarlar. Birkaç akşam sonra Ömer cesaretini toplayıp Emine hanımlara kalmaya gider ve o akşam Macideyi göremeden bütün gece onu hayal ederek yatar sabah Macide yi görür hatta Macide yi okula bırakır iki hafta evden alır okula bırakır böyle devam eder. Okul çıkışı geç saatlere kadar gezer sonra tekrar eve bırakırdı. Macide nin geç gelmesinden ve komşuların dolduruşuna gelen Emine teyzesi Macide ile konuşur ve konuşma esnasında Macide ye hakaret eder buna dayanamayan Macide evi terk eder.



Nereye gideceğini bilmeden ilerlerken Ömeri görür ve şaşırır Ömer içimde bir sıkıntı vardı bu yüzden evin etrafından ayrılamadım der ve Macide Ömer e durumu anlatır. Ömerin evine giderler. Ömerin kaldığı oda ufak ve biraz karanlıktır.O geceden sonra Ömer ve Macide birlikte yaşamaya başlar.


Ömer arkadaşlarına Macide yi eşim diye tanıştırır. Başlarda Macide'siz yaşamayacağını hisseden Ömer zamanla geçim sıkıntısı altında ezilmeye başlar üstüne birde Macide'ye bir şeyler alamadığı için üzülür zaten durumları kötüdür arkadaşlarından aldığı  borç paralar sayesinde ay sonunu getirmektedirler.  Bir gün mağazanın önünden geçerken Macide için bir şey almak ister fakat parası olmadığı için alamaz ve o çorabı çalar.Koşarak uzaklaşır oradan pişman olup çaldığı çorabı duvara fırlatır ve 'İçimizdeki şeytanı' suçluyor.Bir gün Ömer'in çevresi Ömer ve Macide'yi yemeğe davet ederler ve ilerleyen saatlerde sahne alacak kişiyi beklerlerken Ömer birden piyano çalan kişiye seslenir ve Macide gördüğü kişi karşısında şaşkınlığını gizleyemez.Çünkü karşısındaki kişi Bedridir. Macide'nin eski aşkıdır.Orada kısa süre sohbet sonrası konuşma biter. Bedri yine bir akşam Ömerlerin evine gider.Ömer daha eve gelmediği için  Bedri ve Macide karanlıkta öylece otururlar içeri giren Ömer ikisini suçlar ve  aralarında bir şeyler olduğunu ima eder Bedri evi terk eder.Macide yanlış düşündüğünü ve Bedri den özür dilemesi gerektiğini söyler.Bedrinin evine gider. Ve içinde bulunduğu anlatarak ondan özür diler.






Bu esnada Bedrinin hasta ablası Macide ile konuşmaya evlerine gelir ve Bedrinin ona aşık olduğunu karı koca kardeşimin peşini bırakın parasını size yediriyor. Ben ve anneme eskisi gibi davranmıyor diye konuşmaya devam ederken Macide bayılır ve konuşmayı yarım bırakıp Macide ile ilgilenir.

Bedri bu dönemde çok sık Ömerlerin evine gidip geliyor ve maddi anlamda destek olur.  Ömerlerin Macide nin arasındaki ilişkisi garip bir hal almıştır doğru düzgün konuşmazlar bile daha ziyade iç sesleri ile konuşurlar bir gün iş yerinde pek sevdiği arkadaşı Ömer'e derdini anlatır çalıştığı yerden para çalmıştır ve defterlere uğraşarak kasada acık çıkmasına engel olmuştur. Ömer günler sonra parasızlıktan gidip o arkadaşını tehdit eder ve para alır sonrasında pişman olup aldığı parayı hiç kullanmadan arkadaşı Nihat'a verir ve  yine içindeki şeytanın suçu olduğunu düşünür durumu Macide ye anlatır ve Macide duydukları karşısında Ömer den uzaklaşır. Ama Ömerin acı çektiğini görünce onu teselli eder. Yine bir akşam Macide istemeyerek te olsa Ömer in arkadaşları ile gece dışarı çıkarlar ve  Ömer burada Macide'yi unutur ve oradaki ümit adlı kızla ilgilenir Ömerin kendisini unutup başka kızla sarmaş dolaş olmasına ve masada  tek kalması  Macideye farklı düşünceler getirir ve  orada ilk defa alkol alır. Macide bir ara tuvalete gider ve peşinden masadaki adamlardan biri gelir ve onu öpmeye çalışır.Macide onu iterek kaçar ve masaya döner.Ömere lavaboda olanları anlatır. Ömerde napim borcum var birşey diyemem tarzında bir cevap vererek Macide yi geçiştirir. Masadakiler başka mekana gitmek için anlaşıyorlar ve Ömer Macide'yi almadan yanındaki kızla başka araca biner ve Macide diğer adamlarla gitmek zorunda kalır gece biter.Macide ile Ömer evlerine döner  geceyi kavga ile bitirirler sabah uyandığında yanında Ömeri göremez ve Ömerin dün gece ki yaptıklarını düşünür ondan ayrılmayı ister ona düşündüklerini  mektup olarak yazar.Tam olarak hissettiklerini uzun uzun anlatır.Mektubu bırakıp gitmeye hazırlanırken  kapı çalar ve karşısında Bedriyi  görür. Ömer'in karakola düştüğünü anlatır ona. Mektubu cebine alarak apar topar Bedri ile Ömeri ziyarete gider. Ömer Macide ile konuşmaz Bedri ile konuşur birkaç  görüşme bu şekilde devam eder.Macide mektubu vermek için kararlıdır ve son kez görüşmeye giderler.Ama Ömer Macide ile konuşmak istemez Macide'yi içeri almazlar.Ömerin isteği üzerine içeri sadece Bedri girer ve  anı biteni anlatır. Macide ile evli olmadıklarını ve  aralarında geçeni düşündüklerini hissettiklerini Bedriye anlatır. Onun Macide'ye daha iyi bakacağını ve zamanla onu seveceğini söyler ardından ekler bugün hapisten çıkıyorum fakat Macide ile görüşmek istemiyorum der ve Macide yi Bedriye emanet ettiğini söyler bu şekilde görüşme biter. Macide ye durumu anlatan Bedri Macideyi onların evine götürmeyi teklif eder ve Macide durumu kabul eder. Zaten başka şansıda yoktur. Bedri üzgün olup olmadığını sorar ve ben zaten Ömer den vazgeçmiştim der.





11 Kasım 2015 Çarşamba

Güne Nasıl Başlıyorum -- Mim

Fırsat bulup bir türlü cevap veremediğim bir mimim vardı benim ilk mim olduğu için heyecanlıyım oldu bittiye gelsin istemedim. :) Ofisin bitmek bilmeyen tadilatı ve birkaç sabahta nasıl uyandığımı gözlemlememdi derken sonunda yazıyorum:)




Ben sabahları ay yine mi iş var pöf diye gözünü açan insanlardanım :) Yataktan kalkarken gece gördüğüm rüyayı düşünüp acaba niye öyle bir şey gördüm oysaki böyle olsa diye düşünüp rüyalarım üzerinden bilinç altıma söyleniyorum :) bazen de daha önce hiç söylemediğim bir şarkıyı söylemeye daha doğrusu kafamdaki ritme uygun sözler bulamaya çalışarak geçiriyorum. Ki o anlar facia gibi çıkan ses ve berbat bir söyleme hali. Şuan yazdıklarımı okurken fark ettim normal insan davranışı değilmiş yaptıklarım.


Her akşam sabah erken kalkıp sakin sakin makyaj yapıp süslenip püslenip gidicem diye hayal kurarken her sabah geç kalmak en büyük hobim olmuş da haberim yok. Miskin miskin yatak keyfi yapayım derim ama yatakta zaman sabahları nasıl su gibi akıp gidiyor inanın bende bilmiyorum Yataktan hep son dakika kalkıp apar topar giyinip işin yolunu tutuyorum.Yukarıdaki  foto ya benzer bir halde gidiyorum diyebilirim